Hüseyin Hilmi Işık "rahmetullahi aleyh", 1956 senesinde "Seâdet-i Ebediyye" kitâbını neşretti. Seâdet-i Ebediyye kitâbını okuyanların teşvîki ile, ikinci kısmını da hazırladı. Bu da, 1957'de bastırıldı. Bu iki kitâp, temiz gençlikte, İslâmiyete karşı, öyle bir alâka ve câzibe uyandırdı ki, suâl yağmuru altında kaldı. Bu çeşitli soruları cevâplandırmak için, mûteber kitâplardan tercüme ederek yaptığı açıklamalar ve ilâvelerle, üçüncü kısmını da 1960'da bastırdı. Bu üç kitâbı, 1963'de bir araya getirip, "Tam İlmihâl" adını verdi.
Hüseyin Hilmi Işık "rahmetullahi aleyh" 1966 senesinde "Seâdet-i Ebediyye" kitâbının kolayca basılıp dağıtılabilmesi için Işık Kitâbevi'ni kurdu ve daha sonra ismini değiştirerek Hakîkat Kitâbevi'ni açdı.
"Seâdet-i Ebediyye" kitâbının gördüğü alâka ve devâmlı gelen suâller sebebi ile, kitâbının her baskısına yeni ilâveler yaparak 1248 sayfalık eşsiz bir eser meydana getirdi. Eserin İngilizceye tercümesi yapılmış ve "Endless Bliss" ismi verilerek Hakîkat Kitâbevi tarafından altı cild olarak bastırılmıştır.
Sonraki yıllarda "Seâdet-i Ebediyye" kitâbının yeni baskıları ve Hüseyin Hilmi Işık "rahmetullahi aleyh" in yazdığı Arabî, Fârisî ve Türkçe diğer kitapların da basımı yapılarak onlarca farklı dile çevirilmiş ve kitabevimiz tarafından yayınlanmaya devam edilmiştir.
Hüseyin Hilmi Işık "rahmetullahi aleyh" en kıymetli kitaplardan tercüme ve derlemeler ile telif eserler vücuda getirmiş, Akaid husûsunda, bilhassa Ehl-i Sünnet vel Cemâat inancını sâde bir dille açıklayıp bu inancın yayılmasına öncülük etmiştir. Dünyanın her tarafındaki insanlara doğru İslamiyet'i tanıtmış, ehli sünnet âlimlerince tasvip ve medhedilen yüzlerce Arabî ve Fârisî eseri, Hakîkat Kitâbevi vasıtasıyla tüm dünyaya yaymıştır. Seâdet-i Ebediyye ve diğer kitaplarında, binlerce mesele yazarak unutulmuş ilimleri ihyâ etmiştir. "Ümmetim bozulduğu zaman bir sünnetimi ihyâ edene yüz şehid sevâbı verilir" hadîs-i şerîfini hep göz önünde tutarak, farzları, vâcibleri, sünnetleri, hattâ müstehabları uzun uzun yazdı. Bütün bu hizmetlerin, Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin tasarrufları ve himmetleri ile ve İslâm âlimlerine olan aşırı sevgi ve saygısının bereketi ile olduğunu söylerdi.
Kitaplarında doğruyu yazmaktan kaçınmaz, "Korkulacak yalnız Allahü teâlâdır" der, ama fitne çıkmamasına da çok dikkat ederdi. Devletin kanunlarına uymada çok titiz davranırdı. "Müslüman dine uyar, günah işlemez; kanunlara uyar, suç işlemez" derdi. Sık sık "Vatan sevgisi imandandır" hadis-i şerîfini okurdu.